Nakit akışı mı? Kar mı?
- Ekrem Çankırlı
- 27 Ağu 2024
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 12 Eki 2024
Yıllar önce çalıştığım bir şirkette bölge müdürlerine düzenlenen "finansçı olmayan müdürler için finans eğitimi" başlıklı bir şirket içi eğitim etkinliğine katılmıştım. Eğitim süresi üç gün kadar sürmüştü. Çok ilginçtir.. eğitim 2001 Şubat ayı içindeydi ve eğitimin son günü çok konuşulan Şubat krizi yaşandı. O dönemde Euro para birimi henüz tedavülde olmadığı için piyasalarda Alman Markı ile Amerikan Doları daha çok işlem görüyordu. Bir sabah uyandığımızda piyasalarda Mark, Dolar TL karşısında iki katından fazla değer kazanmış, gecelik repolar yüzde binlere çıkmış durumdaydı. İnterbank piyasası ve Tahtakale dahil tüm piyasalar, ekonomi, yeni bir kriz sürecinin başlangıcına adım atmıştı. Eğitimde olduğumuz için durumu medyadan takip ediyor olsak da yaşananların tam olarak farkına varılması birkaç gün sürdü. Krizin piyasalara etkisi olumsuz yönde ve şaşırtıcıydı. Çok önemli sarsılmaz denen, repütasyonu yüksek, karlı çok büyük bankalar, süpermarketler şirketler bir anda batma noktasına geldi. Tedarik sistemlerinde büyük bir olumsuzluk yaşandı. O dönemi yaşayanlar hatırlar.. şirketlerin bazıları tahmin edilemeyecek şekilde iflas etti, piyasalardan silindi. Yaşananlarla beraberinde olumsuz etkilenen bankalardaki mevduat sahipleri de devlet garantisi dışında olan mevduatlarını kaybettiler ya da mevduatlarını kurtarmak için hukuki sürece girdiler. Sonuçları itibariyle yaşanan bu krizin atlatılabilmesi için tabi ki belli ekonomik ve siyasi önlemler alındı. Fakat, olumsuz etkilenenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Tam bunlar yaşanmadan ve kriz olmadan bir kaç gün önce, eğitim konusuyla ilgili eğitmenimiz bir örnek üzerinde konuyu detaylandırıyordu.
Müthiş satışlar yapan, çok güçlü satış örgütüne sahip bir şirketin pazar lideriyken, satış gelirlerini arttırmasına, k/z tablolarında çok kar etmiş görünüyor olmasına rağmen, yaşadığı olumsuz durum üzerine bir örneklemde bulunmuştu. Bu gerçek hikaye anlatılmaya başlandıktan sonra şirkette yaşananlar bizlere çok ilginç ve dikkat çekici gelmişti. Hikaye kısaca şöyleydi; " Şirket genel müdürü satış ekibini toplamış satış performansı üzerine toplantılar yapıyordu. Yaptığı toplantılarda k/z tablolarındaki yüksek karla ilgili motive edici ifadeler kullanıyor ve tüm ekibi kutluyordu. Hikaye anlatılırken bizler de gayet doğal ve normal karşılamıştık ki; hikayenin sonu ve şirketin durumu anlatılmaya başlandığında herkeste farklı düşünceler olgunlaşmaya başladı. Aslında sahne arkasındaki durum; şirketin piyasadaki liderliğine, büyük satış gelirlerine, yüksek karlarına rağmen nakit akışını yönetememesinin şirketi iflas duruma getirmesiyle ilgiliydi.
Kağıt üzerinde kar görünse de şirketin karlı görünen satış geliri kalemlerinin vadelerini ve tahsilatını ayarlayamadığı, satılan malın maliyeti ile diğer şirket maliyetlerinin karşılığı olacak satış gelirlerinin, vadesi gelen ve tahsilatı olmadığı için karşılayamadığı, şirket maliyetlerini içeren giderlerini ayarlayamadığı ortaya çıktı. Gider kalemlerinin kısa vadeli olması, müşteri nakit satış geliri vadelerinin uzun olması nedeniyle şirketin finansal zorluk yaşadığı ve likidite problemi olduğu ortaya çıktı.
Toplantıları düzenleyen şirket genel müdürü; ekibine lideriz, en büyük karlı satışları sizler yapıyorsunuz derken, finans müdürü genel müdürün kulağına eğilmiş nakit akışını ayarlayamadığımız için şu an itibariyle iflasa doğru gidiyoruz" demişti.
Eğitimde bu örneklemden çıkan sonuç tartışılırken; finansal tablolarda karlı olmanın bir değer olduğu, fakat asıl önemli olanın kar karşılığının yani nakit satış gelirinin kısa vadede sağlanması gerektiği ile kısa vadeli satış gelir tahsilatının şirket kasasında olmasıyla kar karşılığının mümkün olacağı anlaşılmıştı. Her zaman planlanacak gelir vadesinin gider vadesinden daha önceki vadelerde olması ve ayarlanması, tahsilat oranının yüzde yüze yakın olması gerektiği, tahsil edilmemiş satış gelirinin ve yarattığı kağıt üzerindeki karın bir değer taşımadığı anlaşılmıştı. Bu örneklemdeki şirketi iflasa götüren temel sebep "Şirkette kağıt üzerinde kar vardı fakat kasada giderleri karşılayacak nakit para yoktu!"
Dolayısıyla bu örnek hikaye ile; şirketin tahsil edemediği gelirlerinin, aşırı kur farkı nedeniyle, ve olası tahsil edilecek paranın döviz cinsinden değer kaybı ile 2001 Şubat krizi gibi benzer bir kriz yaşadığı düşünülürse, nasıl bir sonuca ulaşılabilir? gelir tahsilat vadesi uzun, gelir ve tahsilatta karşılık riski olan çok büyük karlar mı? yoksa satışın tam karşılığını sağlayacak gerçekleşen gelir tahsilat ile uyumlu nakit akışı mı? hangisi daha önem arz edebilir. Sonuç olarak ikisi de temelde önemli olsa da, şirketleri öncelikli ayakta tutan nakit akışı durumu olduğu söylenebilir.
Bir tanıma göre; "Nakit akışı (Cash Flow), bir işletmeye/şirkete giren ve çıkan nakit miktarıdır. İşletmeler muhtelif satışlarından gelir olarak para almakta ve harcamaları için para harcamaktadırlar. Ayrıca faizden, yatırımlardan, telif ücretinden ve lisans sözleşmelerinden de gelir elde edebilir ve parayı geç bir tarihte almayı umarak ürünleri krediyle (vadeli) satabilirler. Nakit akışının tutarını, zamanlamasını ve belirsizliğini, nereden kaynaklandığı ve nereye gittiği ile birlikte değerlendirmek finansal raporlamanın en önemli amaçlarından biri olup; bir şirketin likiditesini, esnekliğini ve genel finansal performansını değerlendirmek için gereklidir.
Pozitif nakit akışı, bir şirketin likit varlıklarının arttığını, yükümlülüklerini karşılamasını, işine yeniden yatırım yapmasını, hissedarlara temettü ödemesini, gider ödemelerini ve gelecekteki finansal zorluklara karşı bir tampon sağladığını gösterir. Güçlü finansal esnekliğe sahip şirketler karlı yatırımlardan yararlanabilirler. Ayrıca, finansal sıkıntı maliyetlerinden kaçınarak kriz dönemlerinde daha iyi performans gösterirler. Nakit akışları, bir şirketin kaynakları ve belirli bir süre boyunca nakit kullanımı hakkında rapor veren standart bir mali tablo olan nakit akış tablosu kullanılarak analiz edilebilir. Kurumsal yönetim, analistler ve yatırımcılar, bir şirketin borçlarını ödemek ve işletme giderlerini yönetmek için ne kadar iyi nakit kazanabileceğini belirlemek için bunu kullanabilir."
Bu bilgiler bağlamında nakit akışını sağlayamamış negatif duruma düşmüş bir şirket karlı görünse bile nakit akışını sağlayamadığı için istenmeyen sonuçlarla karşılaşabilir. Dolayısıyla yönetim, satış operasyonu ile şirketin finansal yapılarının eşgüdümlü çalışması, sahayı/müşterilerini şirket ve güncel piyasa kurallarına göre organize etmesi, ekopolitik bağlamında piyasaları, siyasal konjektürü çok yakından ve güncel takip etmesi gerekebilir.
Kaynakça
Legal Blog. (2022). Nakit Akışı Kavramı ve Nakit Akışının Tahmin Edilmesi üzerine, https://www.sosyalbilimlervakfi.org/tr/sozluk/ekopolitik/
Ankara Sosyal Bilimler Vakfı (2024). Ekopolitik, https://www.sosyalbilimlervakfi.org/tr/sozluk/eko
Comments